AR-GE DESTEKLERİ İYİ UYGULAMA ÖRNEKLERİ


Ar-ge merkezi sayısı, ülkelerin gelişmişlik göstergeleri içinde yer almaktadır.

 

2017’nin ilk yarısında Ar-ge merkezi sayımız 450’ye yakınken, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yılsonuna kadar 1000 sayısına ulaşmayı kendine hedef olarak koymuştur.

 

Yine Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2015-2018 yılı sanayi strateji belgesinde gösterilen hedef, ülkemizin, orta-yüksek ve ileri teknolojili ürünlerde Afro- Avrasya’nın tasarım ve üretim üssü olmasıdır.

 

Olacak mı hep birlikte göreceğiz.

 

Biz de bu hedefi desteklemek için ülkemizdeki Ar-ge merkezlerinin iyi uygulama örneklerinden seçmeler yaparak, diğer firmalarımıza örneklik oluşturmaya çalışalım.

 

Birinci örneğimiz, KAYSERİ ŞEKER fabrikasıdır.  Ar-ge ve inovasyona oldukça önem veren firma, Ar-ge sine yüksek lisans ve doktora öğrencilerini istihdam ederek, proje araştırmacısı ve doğrudan proje yürütücüsü konumuna getirmektedir.

 

Tez konuları da firma çalışmaları doğrultusunda seçilerek, Ar-ge merkezi akademik yayın imkânları da geliştirilmiş olmaktadır. Böylelikle firmanın proje faaliyetleri bilimsel altyapı ile yürütülmekte,  gerçekleştirilen bu istihdamlar da Ar-ge merkezlerinin niteliği arttırılmış olmaktadır.

 

Firma - üniversite işbirliği ile patent/faydalı modele ya da yayına konu olabilecek nitelikte projelerin de geliştirilebilme yolu açılmaktadır.

 

İkinci örnek BETEK Boya ve Kimya Sanayi firmasıdır.

 

Firma, Ar-ge içinde inovasyon stratejini bir inovasyon matrisi ile ortaya koymuş, matriste inovasyon yapacağı konuları 3 sınıfa ayırmıştır:

  1. Grup inovasyon projeleri: Mevcut ürünlerin modifikasyonu ve ucuzlatılması için yapılacak inovasyonlar,

 

  1. Grup İnovasyon Projeleri: Diğer markaların olduğu, kendi ürünlerinin olmadığı piyasalar için yeni nesil ürün geliştirme çalışmaları,

 

 

  1. Grup İnovasyon Projeleri ise: Piyasada hiç olmayan, tamamen yeni ürün ortaya çıkarma amaçlı inovasyonlardır.

 

Firma, bunlara uygun Ar-ge içinden ve farkı departmanlardan proje ekipleri oluşturmak suretiyle daha odaklı, spesifik ilgi çalışmaları başlatmış, bu stratejinin ekipler tarafından iyi çalışılması sonucunda her başlıkta inovasyonlar ortaya çıkmaya başlamıştır.

 

Proje çalışmaları esnasında firmadaki bütün departmanlar arası iletişim, koordinasyon ve bilgi paylaşımının arttığı görülmüş, süreçleri tamamlayan gerekli bilgi için literatür taraması ve patent araştırmalarında da artma olmuştur.

 

Firma aynı zamanda patent başvuruları ve makale yazımı konularında daha profesyonel olması için inovasyon bölümü kurmuştur.

 

Geliştirilen inovasyon yönetimi ile Pazar payı, pazardaki fırsatlar, talep ve tehditler, ekonomik ve sosyal faydaya dönüşen yeniliklerin geliştirilmesi konularında hummalı çalışmalara devam edilmektedir.

 

Üçüncü iyi örnek uygulaması ise firmasıdır.

 

Firma, kurum içi girişimcilik ana fikriyle “Garaj” markasıyla inovasyon takımları kurmuştur.

 

Üst yönetimin çalışanlarını çerçevelerinin dışında düşünmeye yöneltmesi, geliştirecekleri fikirleri de hayata geçirecekleri imkânların kapısının açık tutulması, “Garaj” inovasyon takımlarının felsefesini ifade etmektedir.

 

Takım kurma süreçleri 3 aşamadan geçmiştir:

 

  1. Çalışanlar yaratıcılık testlerinden geçmiş ve özel puanlama sistemi ile öncelik sıralaması oluşturulmuştur,

 

  1. Yeterli puan alanların takıma girme istekleri ve inovasyon algılarını ölçmek için kendilerinden bu konuda bir yazı yazmaları istenmiştir,

 

 

  1. Son aşamada ise takıma kabul edilenlerle bir çalıştay gerçekleştirilmiş ve bu çalıştaydan 17 kişilik çekirdek inovasyon ekibi belirlenmiştir.

 

17 Kişilik inovasyon takımına önce inovasyon eğitimleri verilmiş ve daha sonra projeler üzerinde inovasyon atölye uygulamalarına geçilmiştir.

 

Çekirdek inovasyon takımı olan “Garaj”ın geliştirdiği ilk proje “Sanal Araç Satış Bayii Projesi” adım adım bütün ülkede uygulamaya geçirilecek bir proje özelliği taşımaktadır.

 

Tüm bu oluşum sürecinin amacı; inovasyon kültürünün firmanın bütününe yayılması, faaliyet alanı veya dışında fikirlerin bulunması, müşteri dönüşlerine göre projelerin uygulanabilirliğinin sağlanması, projelerin ön fizibiliteye kadar olan bölümünün Ar-ge’nin kullanabileceği şekilde sunulması ve bunların sonucunda ise firmaya ticari gelirin sağlanmasıdır.

 

Sonuç olarak;

 

Ar-ge merkezlerimizin patent/faydalı model ve inovasyon ortaya çıkarma oranları dünyayla karşılaştırıldığında oldukça düşüktür.

 

Bu oranların artması için iyi örneklerin çoğaltılması ve yaygınlaştırılması, önem verilmesi gereken bir konudur.

 

 

Ülkemizin Ar-ge merkezi vizyonuna ulaşılması bir yana, firmaların Ar-ge merkezi kurma amacı, daha çok teşvik sistemlerinden yararlanmaya dönüktür. Teşvik sisteminden yararlanmanın bir mahsuru yoksa da, temel amacın bu olması işi rengini değiştirmektedir.

 

Özel sektörün devlet destekleri dışında da Ar-ge’ye ciddi yatırım yapmasının zamanı çoktan gelmiş ve hatta geçmektedir…

 

               Kaynak : ‘Özel Sektör Ar-ge Merkezleri İyi Uygulama Örnekleri,’ 2017