Ülkemizin dünya genelinde farklı alanlarda yaşanan yarışta küme düşmemesi için yükte hafif pahada ağır olan, sınırların dışında da kolayca pazarlanabilen ve gelecekteki rekabetin ekseni hâline gelecek konulara yatırım yapması zaruridir.
Bugünkü rekabette bayrak taşıyıcısı olan konular, yaratıcılık ve onun çıktısı olan inovasyondur. Bu konuların ardı sıra gelmekte olan sezgi de bayrağın bir ucundan tutmuş durumdadır.
İnovasyon liginde üst sıralarda yer alan ülkelerin, yaratıcılığı ortaya çıkarmak için çok farklı konulara ilgi gösterdiğini biliyoruz.
Mesela,
Şaşırt Beni Etkinlikleri
Çalışanlardan herkesi şaşırtacak fikirlerini ve olağanüstü yaşanmışlıklarını kısa kısa sunmalarının istendiği workshop’lar.
Şirket İçi Roadshow’lar
Bir yönüyle ‘saçmalama kokteylleri’ de diyebileceğimiz, yeni ürün ya da yan ürün çıkarmak için yapılan “kopup fırlama” etkinlikleri.
Fab-Lab’lar
Çalışanların ortak iş yapma becerilerini geliştirirken aynı zamanda yaratıcı ve yenilikçi çalışmaların firmada hayata geçirilmesi için kurulan mekânlar.
Bunlara benzer ancak yaratıcılığı ortaya çıkarmada bunlardan daha ilginç olarak değerlendirilebilecek bir hikâye var. Hikâyenin yaratıcısı, DANONE. DANONE, büyük bir bayi toplantısı düzenledi ve katılımcılardan değişik kostümler giymelerini istedi. Toplantı, beklenenin aksine, benzerlerine göre çok daha somut çıktılarla sonuçlandı. CEO’ya “Sonuç nasıl böyle oldu?” diye soranların aldığı yanıt: “Basit ve komik bir peruğun gücünü asla küçümsemeyin! Çünkü peruk, hiyerarşiyi siler ve hiyerarşi, samimiyeti öldürür. Hem CEO hemde stajyer için bu böyledir. Peruklar bize, taklit kılıfına bürünerek kendimizle ilgili gerçek bir şeyi görme imkânı verdi ve herkesin daha serbest, yaratıcı olmasını sağladı.” oldu.
Yaratıcılık tamam. Şimdi sıra sezgide!
Devamını Harvard Business'ten okuyabilirsiniz..
https://hbrturkiye.com/blog/sezgi-merkezlerinin-gucu