İnsanoğlu, sonu belirsiz bir rekabet ortamı oluşturmayı göze alarak 19. yüzyıldan bu yana yapay zekâ üzerinde çalışıyor, artan bir hızla kendisi gibi düşünen makineler, robotlar üretiyor.
Yapay zekâ, en kısa ifadeyle bilgisayarın insansı faaliyetleri yerine getirme kabiliyetidir. Diğer bir deyişle insanın bilişsel yeteneklerinin detaylı olarak analiz edilmesiyle toplanan veriler ışığında, doğal olanın yapayla yer değiştirilmesidir.
Yapılan bir araştırmaya katılan 6.000 kişinin %61’i, yapay zekânın dünyayı “daha iyi bir yer” yapacağına inandıklarını söylerken, gelecekte yaşanacakların ne kadar farkındalardı bilemiyoruz…
Madalyonun diğer yüzünü daha iyi anlamak için fizik dehası Stephen Hawking’in çeşitli röportajlardaki sözlerine kulak vermekte fayda var. Hawking’in “Yapay zekâ, kendisini geliştirmeyi sürdürebilir ve hatta kendisini yeniden biçimlendirebilir. Son derece yavaş bir biyolojik evrimle sınırlı olan insanlar, bu tür bir güçle yarışamaz.” ve “Robot ve bilgisayarların gelişmesi bir noktadan sonra insanlığı tehdit eden bir hâl alacak.” öngörüleri, durumun vahametini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Yapay zekânın iş dünyası üzerindeki etkilerini yeni yeni görmeye başlıyoruz. Konuyu bazı istatistiklerle desteklemek, hem mevcut hem de gelecekteki durumun daha net görülebilmesi açısından büyük önem taşıyor:
Örneğin,
Günümüzde şirketlerin sadece %15’i yapay zekâdan yararlanıyor. (*)
Tüketiciler de sadece %33’ü yapay zekâ destekli bir servis ya da cihaz kullandıklarını düşünürken gerçekte bu oran, düşünülenin iki katından fazla: %77!
Özellikle birkaç yıldan beridir geliştirilen yapay zekâ destekli uygulamalar, teknolojinin ve iş dünyasının gündemini fazlasıyla meşgul ediyor. Kesin olan bir şey var ki yapay zekâ, önümüzdeki yıllarda iş dünyası için çok daha önemli bir hâl alacak ve böylelikle iş dünyasındaki işleyişi baştan aşağı değiştirecek bir güce sahip.
Bu dikkat çekici gerçek temelinde yapay zekâya dair görüşler de ikiye ayrılmış durumda.
Bir taraf, yapay zekâ teknolojilerinin iş dünyasında daha çok kullanım alanı bulmasıyla iş gücü verimliliğinin %40 oranında artacağını ve böylelikle bireylerin zamanlarını daha verimli kullanacağına kesin gözüyle bakıyor.
Diğer taraf ise yapay zekânın bütün sektörleri kasıp kavuracağını, zamanla insanları kontrol altına alacağını ve yönlendireceğini savunuyor...
Asıl konu şu ki:
Devamını Harvard Business'ten okuyabilirsiniz..
https://hbrturkiye.com/blog/yapay-zeka-yatan-zeka-sorunsali